Allah'a şükretmenin önemini anlatan yazıları uygun başlıklar ve giriş gelişme sonuç bölümleri ile sitemizden inceleyin. Kısa ve uzun kompozisyonlar...
Allah'a şükür kavramı ile ilgili kompozisyon örnekleri sunduğumuz bu sayfada şükretmek ve önemi, şükür ve sabır, Allah'a şükretmenin fazileti üzerinde durduk. Şükretmekle ilgili oluşturduğumuz kompozisyonları kısa ve uzun versiyonları ile yazıp her birine uygun başlıklar ekledik, ayrıca giriş gelişme sonuç bölümlerine dikkat ettik. Sizler de şükretmek ile ilgili kompozisyon, bilgilendirici metin veya deneme yazısı yazıp bize gönderebilirsiniz.
ŞÜKÜR
Şükür, Allah'ın bize
verdiği tüm nimetlerden hoşnutluk duyup Allah'a teşekkürlerimizi sunmaktır.
Allah, biz insanlara güzel nimetler, güzel rızıklar vermiş, bu dünyada mutlu
bir hayat sürebilmemiz için bizi imkanlarla donatmıştır.
Dünyadaki nimetlerden
faydalanan, sağlıklı ve mutlu olan, aile şefkatine sahip olan her Müslüman tüm
bu güzellikler için Allah'a şükretmeli, ona kulluk borcunu ödemelidir.
İnsanlar, bu hayattan şikayet ederken kendilerinden daha kötü durumda olanlara
bakmalı ve kendini şanslı hissederek şükretmelidir. Ne yazık ki birçok insan
bizim kadar şanslı olmayabilir. Örneğin biz sağlıklı, varlıklı ve mutlu
insanlar olabiliriz. Ancak doğuştan engelli olan, yoksulluk ve sefaletle
boğuşmak zorunda kalan, sevdiklerini kaybeden birçok insan da vardır. Böyle bir
durumda biz şükretmeliyiz, onlar ise Allah'ın bu imtihanına karşı
sabretmelidir.
Hayat, her zaman bizim
istediğimiz, bizim planladığımız gibi olmayabilir. Ancak her şerde bir hayır
olduğunu bilip Allah'a şükretmeliyiz. Şayet yaşanmayacak bir hayat yaşıyorsak
da bunun bir imtihan olduğunu bilip sabretmeliyiz. Sabredenler, hidayete
erenlerdir.
-SON-
ŞÜKRETMENİN ÖNEMİ
Bazen ufak bir sıkıntı
ile karşılaştığımızda bile bunun çok kötü bir durum olduğunu düşünür, başımıza
daha neler gelebilir ki diye düşünürüz. Oysa beterin beteri vardır. Bu nedenle
hangi durumda olursak olalım, şükretmemiz için mutlaka sebep vardır.
Her zaman kendi
mutsuzluklarımızı, kendi eksiklerimizi, dertlerimizi görürüz; ancak
başkalarının sahip olduğu sıkıntıları görmeyiz. Sanki dünyanın bütün yükü
sadece bizim omuzlarımızdaymış gibi hissederiz. Halbuki öyle büyük sıkıntılar
çeken, öyle zor imtihanlara tabi olan insanlar vardır ki bizim dertlerimiz
onların derdi yanında hiç kalır.
İçinde bulunduğumuz tüm
durumlar şükredilecek durumlardır; zira gerçekten de içinde olduğumuz durumun
daha kötüsü vardır. Şükretmenin önemini bilmekle ilgili bir hikaye anlatılır.
Derler ki memleketin birinde genç bir delikanlı vardır. Sağlığı sıhhati
yerinde, tüm uzuvları tamdır. Ancak bu delikanlı hiç mutlu değildir, çünkü
kendisinin çirkin biri olduğunu düşünmektedir.
Durumu bir gün bir aile
büyüğüne anlattığı zaman, aile büyüğü ‘’Bak, sen gayet sağlıklı bir insansın.
Her insan çok güzel veya çok yakışıklı olmaz. Kaldı ki güzellik veya
yakışıklılık iftihar edilecek, övünülecek erdemler de değildir. Boş ver onları,
sen salih bir insan olmak için gayret et ve sağlıklı bir insan olduğun için
haline şükret.’’
Ancak delikanlı bir türlü ikna olmuyordu. Kendisini güzel yaratmadığı için içten içe Allah'a bile kızıyordu. Derken bir zaman sonra bir cilt rahatsızlığına yakalandı. Yüzünde çeşitli lekeler çıkmıştı. Zaten çirkin olduğunu düşünüyordu, artık iyice çirkin olduğuna ikna olmuştu. Aile büyüğü ile karşılaştığında aile büyüğü ona tekrar hatırlatmıştı. Bak demişti, çirkin olduğunu düşünüyordun, bu yüzden haline şükretmiyordun. Oysa şimdi daha kötü bir haldesin. Gel haline şükret, Allah'ın sana verdiklerine razı ol, dedi.
Fakat genç hala ayak diriyordu. Zaten artık kötü olacağım kadar kötü oldum, daha ne kadar kötü olabilirim ki diye düşünüyordu. Bir zaman sonra yüzünde çıkan lekeler gözlerinin etrafında hatta içinde çıkmaya başladı. Hastalık ilerleyince de görme yetisini kaybetmeye başladı. O an delikanlı anladı ki sağlık her şeyden daha önemliymiş ve şükredilmesi gereken bir durummuş. Bunu, sağlığını kaybettiğinde anladı. Ancak artık şükrün önemini kavramıştı. Zira şu anda çirkin ve kör biri olsa da hala elinde güzel olan şeyler vardı.
Örneğin elleri, kolları vardı, Ayakları vardı,
hala konuşabiliyor, duyabiliyordu. Ona bakacak anne ve babası vardı. İşte,
delikanlı bunun farkına vardı ve sahip olduğu tüm bu güzellikler için Allah'a şükretti. Bir yandan da bu hastalığın tedavisi bulmak için hekim hekim
geziyordu. Çok geçmeden de hekimler tarafından tedavi edilip eski sağlığına
kavuşmuştu. Artık onun için her durum şükretmek için yeterliydi. Çünkü
biliyordu ki içinde olduğu durumdan çok daha kötü durumda olanlar da vardı.
Dünya sadece bir imtihan
yeridir. Hiç kimse bu dünyada kalıcı değildir. Bu nedenle acılarımız,
kederlerimiz, sevinçlerimiz de kalıcı değildir. Ömrümüz bittiğinde onlar da
bitecektir. Bu nedenle daima Allah'a şükretmeli ondan gelen her türlü musibete
karşı da sabırlı olmalıyız.
-SON-
Allah'a şükretmek ile
ilgili kompozisyonları beğendiğinizi umarız. Sizler de şükretmek ile ilgili
kısa metinler oluşturup yorum bölümünden paylaşabilirsiniz.
YORUMLAR