Affetmek ve affetmenin önemi ile ilgili kısa ve uzun kompozisyon yazılarını giriş gelişme sonuç halinde inceleyebilirsiniz.
Affetmek ile ilgili kompozisyon örnekleri sunduğumuz bu sayfada affetmenin önemi, affetmenin insan hayatına etkisi, bağışlamak konularına değindik. Bağışlamak ile ilgili kompozisyon yazılarını giriş gelişme sonuç halinde yazıp uygun başlıklar kullandık. Sizler de affetmek hakkında kısa veya uzun bilgilendirici metin, makale veya deneme yazısı örnekleri yazarak bize gönderebilirsiniz. İyi okumalar.
AFFETMEK (Kısa
Kompozisyon)
Affetmek, bize karşı
herhangi bir kusur işleyen bir insanın bu davranışını hoş karşılamak, bunun için
ona kin tutmamak ve onu bağışlamaktır.
Her insan başkalarına
bilerek veya bilmeyerek kötülükler yapabilir, hataya düşebilir. Bu,
insanoğlunun yapısında vardır. Hata yapmamak yalnız Allah'a mahsustur. Nasıl ki
dikensiz gül olmaz, insan da hatasız olmaz. Yani bu dünyada hiçbir şey dört
dörtlük değildir. Eğer bunun farkında olur, insanları olduğu gibi kabul eder ve
hoşgörülü olursak insanları hatalarından dolayı daha kolay bir şekilde affeder,
onlara hatalarını düzelmeleri için fırsatlar sunarız. Bizim kültürümüzde de
dinimizde de affetmek büyüklüktür. İyi insanlara yakışan şey, diğerlerini
bağışlamaktır. Bizler ki hatalarımızdan ve günahlarımızdan dolayı Allah'ın affına sığınır, bağışlanmayı dileriz. Allah kullarına nasıl merhametle yaklaşıp
onların tövbelerini kabul edip onları bağışlıyorsa, bizler de insanların
hatalarına karşı hoşgörülü olup onları affetmeyi bilmeliyiz.
Affetmek, büyüklüğün
şanındandır. İnsanları bağışlamak, kötülüğe iyilikle karşılık vermek bir erdemdir
ve bu erdem bizim de kendimizi iyi hissetmemizi sağlar.
-SON-
AFFETMEK (Uzun Kompozisyon)
Affetmek, yapılan
kötülüklerin bağışlanması ve unutulmasıdır. Mensubu olduğumuz İslam inancına ve
yine kültürümüze göre affetmenin önemi büyüktür. Yapılan bir hatayı affetmek, o
insanla bağlarını koparmamak ve doğruyu bulması için ona fırsat vermek bir
erdem olarak görülür.
İnsanlar belli bir yaşa
kadar yaptıklarından sorumlu değildir; ancak akil baliğ olduklarında artık
kendi davranışlarından sorumlu olur ve neticelerine de katlanırlar. İnsanlar
yaşam boyunca başkaları ile iletişim ve etkileşim halinde olurlar. Bu etkileşim
sürecinde ise bazı insanlara isteyerek veya istemeyerek kötülükler yapar,
onların kendilerini kötü hissetmesine neden olabilirler.
Şayet hatalarımız,
yanlışlarımız, günahlarımız olmasaydı zaten cennet, cehennem gibi kavramların
da bir önemi veya gerekliliği kalmazdı. Allah, insanları eksik yaratmıştır; bu
da onların hata yapmalarına neden olmaktadır. Hata yapmak sadece sıradan
insanlara has değildir.
Tüm yanlışlardan,
hatalardan, eksikliklerden münezzeh olan yalnızca Allah'tır. Onun dışındaki her
varlık eksiktir, hatalıdır ve yanlışa düşebilir. Nitekim yeryüzünün en temiz
insanları, Allah'ın elçileri olan örnek insanlar yani peygamberler bile hataya
düşmüş, insanların gönlünü incitebilmiştir. Buna sevgili peygamberimiz Hz.
Muhammed de dahildir ve örnekleri vardır. Bu örnekler de Kur'an'la sabittir.
Ancak hiçbir hata
affedilemez değildir. Allah küçük bir tövbe karşılığında en büyük günahlarımızı
bile bağışlayabilir ve bizi cehennem azabından kurtarabilir. Bunun için
herhangi bir hata veya günah işlediğimizde onun bağışlayıcılığına sığınır,
affedilmek isteriz.
Biz nasıl ki affedilmek
istiyorsak, bize hata yapan insanlar da bizden özür dileyerek, hatalarını kabul
ederek affedilmek isteyebilirler. Bize düşen de onların hatalarını hoş görüp
onları affetmek, içimizde kin tutmamaktır. İyi ve olgun bir insana yakışan da
budur.
Hz. Vahşi'yi bilirsiniz.
Kendisi Uhud Savaşı dönemlerinde müşriklerden biri olan Cübeyr bin Mut'im'in
kölesidir. Mut'im'in amcası peygamber efendimizin amcası olan Hz. Hamza
tarafından öldürülmüştür. Uhud Savaşı başlamadan önce Mut'im, Hz. Vahşi'ye,
şayet Hamza'yı öldürürse kendisine özgürlüğünü sunacağını, onu azat edeceğini
söylemiş, ona vaatlerde bulunmuştur. Hz. Vahşi de Hz. Hamza'yı öldürmüş ve
peygamber efendimizin büyük bir üzüntü yaşamasına sebep olmuştur.
Sonraki yıllarda Hz.
Vahşi Müslüman olmuş ve tövbe istemiştir. Hz. Muhammed ise tüm acısına rağmen
onu cezalandırmamış, aksine affetmiş ve büyüklüğünü göstermiştir.
Bizler de insan olarak
hatalar yapabilir veya başkalarının hatalarına maruz kalabiliriz. Eğer hata
yapan bizsek, üzdüğümüz, kırdığımız kişiden özür dilemeli ve kendimizi
affettirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Başkaları bize hata yaptıysa
onları affetmeyi bilmeli, onlara hatalarını düzelmeleri için fırsat vermeliyiz.
-SON-
Affetmek ile ilgili
kompozisyon örneklerini beğendiğinizi umarız. Sizler de affetmenin önemini
anlatan yazılar yazıp yorum bölümünde paylaşabilirsiniz.
YORUMLAR